English - Turkish
Definition of to take advantage of (an opportunity or circumstance). in English Turkish dictionary
- take advantage of
- faydalanmak
- seize
- el koymak
- take advantage of
- yararlanmak
Onlardan yararlanmak istemiyorum.
-I don't want to take advantage of them.
Teklifinden yararlanmak istiyorum.
-I wish to take advantage of your offer.
- seize
- {f} ele geçirmek
- seize
- {f} el koymak, zaptetmek, müsadere etmek, gaspetmek
- seize
- haczetmek
- seize
- (Bilgisayar) hat ele geçirmek
- seize
- ensesine yapışmak
- take advantage of
- fırsat bilmek
- seize
- ele geçir
Kısa bir çatışmadan sonra kasabayı ele geçirdik.
-We seized the town after a short battle.
O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.
-He was seized with fear.
- seize
- tutmak
- take advantage of
- -dan faydalanmak
- take advantage of
- kazanç sağlamak
- seize
- ele geçir,tut
- seize
- {f} tutuklamak
- seize
- {f} tutukluk yapmak
- seize
- sicim sarıp bağlamak
- seize
- {f} kavramak
- seize
- {f} gaspetmek
- seize
- (Avrupa Birliği) zapt etmek, ele geçirmek
- seize
- {f} takılmak (makine)
- seize
- (hat) ele geçirmek
- seize
- {f} anlamak
- seize
- {f} zaptetmek
- take advantage of
- (birini) istismar etmek, (birinin) zaafından faydalanmak
- take advantage of
- istismar etmek
- take advantage of
- kullanmak
- take advantage of
- (Fiili Deyim ) -yi kötüye kullanmak
- take advantage of
- (bir şeyden) faydalanmak, istifade etmek
- take advantage of
- çıkar sağlamak
- take advantage of
- elde etmek
Related Terms
English - English
Definition of to take advantage of (an opportunity or circumstance). in English English dictionary
- seize
- take advantage of
- To exploit
She took advantage of his desparation.
- take advantage of
- To make use of
He took advantage of the swimming pool every day of his visit.
- take advantage of
- use to one's own benefit and to the other's detriment
Related Terms
to take advantage of (an opportunity or circumstance).
Hyphenation
to take ad·van·tage of (an op·por·tu·ni·ty or circumstance)Resimler
History
Favorites