Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Onun önünde öfkemi bastırmak zorunda kaldım.
- I had to stifle my anger in front of him.
Tom bir çığlık bastırdı.
- Tom stifled a scream.
Onun önünde öfkemi bastırmak zorunda kaldım.
- I had to stifle my anger in front of him.