İngilizler becerikli bir millettirler.
- The English are a practical people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
- Some people in the world suffer from hunger.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
- It is rude to point at people.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
- People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
He would not be alone, who all things can; / But peopled Heav'n with Angels, Earth with Man.