Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to split, part; to go away, depart

listen to the pronunciation of to split, part; to go away, depart
English - Turkish

Definition of to split, part; to go away, depart in English Turkish dictionary

twin
{s} ikiz

Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi. - His wife gave birth to twin boys.

İkizler birbirinden ayırt edilemez. - The twins are indistinguishable from each other.

twin
birbirine tamamen benzeyen
twin

Eşim ve ben ikizler için isimler üzerinde karar veremiyoruz. - My wife and I can't decide on names for the twins.

twin
(Turizm) iki yataklı otel odası
twin
çifte
twin
ikili
twin
{s} çift: twin beds çift yatak
twin
{s} çift

Çift yataklı bir oda istiyorum lütfen. - I'd like a twin room, please.

twin
(isim) ikizlerden biri
twin
{s} ikiz: twin brother/sister ikiz kardeş
twin
{i} ikiz: She gave birth to twins. İkiz doğurdu
twin
{i} ikizlerden biri

İkizlerden biri hayatta, ancak diğer ölü. - One of the twins is alive, but the other is dead.

English - English
twin