Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to seize, capture, or entrap; as, to bag an army; to bag game

listen to the pronunciation of to seize, capture, or entrap; as, to bag an army; to bag game
English - Turkish

Definition of to seize, capture, or entrap; as, to bag an army; to bag game in English Turkish dictionary

bag
{i} torba

Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız? - Could you put it in a shopping bag for me?

Bir buz torbası alabilir miyim? - May I have an ice bag?

bag
{i} poşet

Tom cebinden bir şeker poşeti çıkardı ve Mary'ye biraz teklif etti. - Tom pulled out a bag of candy from his pocket and offered some to Mary.

Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı. - I think people should stop using disposable shopping bags.

bag
{i} çanta

Şu çantaları taşımaya yardım ettim. - I helped carry those bags.

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

bag
{i} sevimsiz kadın
bag
yığınla
bag
çuval
bag
yürütmek
bag
bir çuval
bag
(hayvan) öldürmek
bag
bag and
bag
{f} torbaya koymak
bag
{f} torbalamak, çuvala koymak
bag
argo bir paket esrar
bag
{f} torbalanmak
bag
{i} çekilmez kadın
bag
{f} yakalamak
bag
{f} germek
bag
torbaya veya çuvala koymak
bag
{f} aşırmak
English - English
bag