English - Turkish
Definition of to run the risk in English Turkish dictionary
- danger
- tehlike
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
-Products with GMO are dangerous to human life.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
-Radioactive matter is dangerous.
- danger
- {i} tehdit
Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır.
-There are dangers that threaten both men and women.
- danger
- (Askeri) TEHLİKE: Atış desteği için müracaatta dost kuvvetlerin hedefe 600 ila 1500 m. mesafede olduğunu belirtir bilgi
- danger
- out of danger tehlikeyi atlatmış
- danger
- muhatara in danger tehlikede
- run the risk
- Risk almak, risk altında olmak
- run the risk
- risk
Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
-They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.
-If George doesn't stop smoking, he will run the risk of developing lung cancer.
Related Terms
English - English
Definition of to run the risk in English English dictionary
- danger
- Be at risk, be unable to control the risk or danger. - When you invest in stocks, you run the risk of losing money
to run the risk
Turkish pronunciation
tı rʌn dhi rîskPronunciation
/tə ˈrən ᴛʜē ˈrəsk/ /tə ˈrʌn ðiː ˈrɪsk/
Resimler
History
Favorites