Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
 - You don't have to hide your feelings.
Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü.
 - If you want to hide your face, walk naked.
Saklanmak zorunda değilsin.
 - You don't have to hide.
Tom saklanmak için iyi bir yer bulamadı.
 - Tom couldn't find a good place to hide.
Tom hislerini Mary'den saklamak zorunda değildir.
 - Tom doesn't have to hide his feelings from Mary.
Saklamak zorunda değilsin.
 - You don't have to hide.
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
 - Thanks for saving my hide.
Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
 - He couldn't think where to hide it.
Duygularımı gizleyemiyorum.
 - I can't hide my feelings.
Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.
 - We need to find a safe place to hide.
Gizlenmek zorunda değiliz.
 - We don't have to hide.