Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
 - With your approval, I would like to offer him the job.
Size iş teklif etmek istiyoruz.
 - We want to offer you the job.
Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
 - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor.
 - Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.
O kadar mutluydum ki teşekkürlerimi sunmayı unuttum.
 - I was so happy that I forgot to offer my thanks.
Biz rekabetçi fiyatlandırma öneriyoruz.
 - We offer competitive pricing.
Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor.
 - The store is closing soon and is offering everything at half price.
She offered to help with her homework.