Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
 - The play was very amusing; you ought to have gone there.
Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
 - I don't know the theater play, but I know the author well.
Tom yeni tiyatroda bir oyun izledi.
 - Tom saw a play in the new theater.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
 - Sami's band was playing a show in Cairo.
Gitar çalmak benim hobim.
 - My hobby is playing the guitar.
Keman çalabilir misin?
 - Can you play the violin?
Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı.
 - She played a part in the women's lib movement.
Olayların akışına göre hareket edelim.
 - Let's play it by ear.
play games.