Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
 - After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.
 - The pond is too shallow for swimming.
Tom sığ yerlerde su sıçratmaya gitti.
 - Tom went splashing through the shallows.
İnsanlar seni hiç yüzeysel olmakla suçlar mı?
 - Do people ever accuse you of being shallow?
Tom yüzeysel, değil mi?
 - Tom is shallow, isn't he?