Tom yalnız başına olmaya alışkındı.
 - Tom was accustomed to being on his own.
O, seyahat etmeye alışkındır.
 - He's accustomed to traveling.
Kendimi gürültüye alıştırmam uzun zaman aldı.
 - It took a long time to accustom myself to the noise.
Kısa sürede kendini soğuk havaya alıştırdı.
 - He soon accustomed himself to cold weather.