O, baş ağrısından acı çekiyor.
 - He is suffering from a headache.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
 - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Tom sadece başlıklara baktı.
 - Tom only glanced at the headlines.
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
 - Tom usually only reads the headlines.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
 - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
 - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.