Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
 - The police want to interrogate Tom.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
 - We dissected a frog to examine its internal organs.
Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
 - The doctor used X-rays to examine my stomach.
Seni muayene etmek zorundayım.
 - I have to examine you.
Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.
 - The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined.
Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.
 - The applicant impressed the examiner favorably.
Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.
 - Dentists take x-rays to examine your teeth.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
 - We dissected a frog to examine its internal organs.
Sorgulanmayı sevmiyorum.
 - I don't like being interrogated.
Bugün sorgulanmadın, değil mi?
 - You weren't interrogated today, right?
Bugün sorguya çekilmedin, değil mi?
 - You were not interrogated today, were you?
Tom Kanadalı gümrük yetkilileri tarafından sorguya çekildi.
 - Tom was interrogated by Canadian customs officials.
The police interrogated the suspect at some length before they let him go.