Kaza onun şöhretine zarar verdi.
 - That incident harmed his reputation.
Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
 - Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
 - I promise you I won't do anything to harm you.
Asla sana herhangi bir zarar vermek istemedim.
 - I never meant you any harm.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
 - Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
 - I never wanted to harm you.
Kimse sana kötülük etmeyecek.
 - No one's going to harm you.
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
 - No one will harm you.