Tom Mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi.
 - Tom stepped aside to allow Mary to pass.
Çocuğun yaşı nedeniyle izin vermek zorundasın.
 - You have to allow for the boy's age.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
 - After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
 - You are not allowed to violate the rules.