to go on an errand

listen to the pronunciation of to go on an errand
English - Turkish

Definition of to go on an errand in English Turkish dictionary

errand
iş için gönderilme
errand
sipariş

Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi. - Tom was sent on an errand to the store.

errand
{i} ayak işleri

Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı. - She cleaned the room, and ran errands.

Şimdi ayak işlerinden kim sorumlu? - Who is in charge of errands now?

errand

O bir iş için dışarı gitti. - She is out on an errand.

Çocuk sık sık getir götür işleri yapar. - The boy often runs errands.

errand
ayak işi

Yapmam gereken bir ayak işim var. - I have an errand I need to run.

Yapacak birkaç ayak işim var. - I've got a couple errands to run.

go on an errand
Bir haber götürmek veya bir iş yapmak için bir yere gitmek, ayak işlerini yapmak
errand
{i} bir iş için gönderme
errand
{i} getir götür işi

Getir götür işi için haftada dört gün çalışmak harikadır. - Working four days a week is great for errands.

English - English
errand

She spent an enjoyable afternoon erranding in the city.

to go on an errand

    Hyphenation

    to go on an er·rand

    Turkish pronunciation

    tı gō ôn ın erınd

    Pronunciation

    /tə ˈgō ˈôn ən ˈerənd/ /tə ˈɡoʊ ˈɔːn ən ˈɛrənd/
Favorites