Her pazar kiliseye giderim.
 - I go to church every Sunday.
Dün cumartesi değil, pazardı.
 - Yesterday was Sunday, not Saturday.
Dün cumartesi değil, pazardı.
 - Yesterday was Sunday, not Saturday.
Her pazar tenis oynardı.
 - She used to play tennis every Sunday.
Bankalar güneşli bir günde sana bir şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler.
 - Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
Kaldırımda bir şemsiye vardı.
 - There was a sunshade over the sidewalk.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
 - A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir.
 - There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them.
Ne güzel bir gündoğumu o!
 - What a beautiful sunrise it is!
Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık.
 - We got up early so that we could see the sunrise.
Bu yıl, Yeni Yıl Pazar gününe denk geliyor.
 - This year New Year's Day falls on Sunday.
Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
 - Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.