Gitmen için seni zorlamak istemiyorum.
 - I don't want to force you to go.
Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum.
 - I don't want to force you to do that.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
 - Act too forcefully and you'll start a war.
Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
 - Hoover withdrew American forces from Nicaragua.
Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
 - Japanese forces marched into Burma.
Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
 - What happens when an unstoppable force hits an unmovable object?
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
 - The Julian calendar was in force in Russia.
Bu kanun hâlâ yürürlükte mi?
 - Is that law still in force?
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
 - She forced him to eat his vegetables.
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.
 - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
 - Persuasion is often more effectual than force.