O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor.
 - She is doing that only to annoy him.
Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.
 - Facebook always finds a way to annoy promoters.
İnsanlar iş yerlerinde cinsel ilişkide bulunduğunda, bu can sıkıcıdır.
 - It's annoying when people make out at work.
Bu gerçekten can sıkıcı.
 - It's really very annoying.
Şehir yaşamının gürültüsü beni çok sinirlendiriyor.
 - The noise of city life annoys me greatly.
Erkek kardeşlerini sinirlendiriyor musun?
 - Do you annoy your brothers?
Connie liked to annoy her brother by using him as a leg rest.