to dare someone

listen to the pronunciation of to dare someone
English - Turkish

Definition of to dare someone in English Turkish dictionary

challenge
meydan okumak

Meydan okumaktan hoşlanıyorum. - I enjoy the challenge.

Meydan okumaktan zevk aldım. - I enjoyed the challenge.

challenge
meydan okuma

Tom meydan okumayı kabul etti. - Tom accepted the challenge.

Bu bir meydan okuma olur. - That would be a challenge.

challenge
düelloya davet etmek
challenge
{i} kimlik sorma
challenge
(Kanun) reddi hakim
challenge
alnını karışlamak
challenge
karşı çıkma
to someone
birini

Tom tanımadığı birinin yanında oturdu. - Tom sat down next to someone he didn't know.

challenge
{f} meydan oku

Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu. - Tom challenged Mary to a game of tennis.

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya. - Tom is facing a challenge.

challenge
karşılaşmaya davet
challenge
karşı çıkmak
to someone
birine

Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi? - Have you ever shown your scar to someone?

Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz. - In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.

challenge
{i} bağışıklık
challenge
{f} havlamaya başlamak
challenge
boy ölçüşmek
challenge
{f} davet etmek (düello)
challenge
mücadeleye davet
challenge
{f} kafa tutmak (Argo)
challenge
{f} hiçe saymak
challenge
{i} itiraz

Sami ona itiraz etmedi. - Sami didn't challenge that.

Tom benim itirazımı kabul etti. - Tom accepted my challenge.

challenge
oy pusulasının geçersizliğinin veya seçmenin yetersizliginin iddia edilmesi
to someone
hatır için as a favor
English - English
challenge
to dare someone

    Hyphenation

    to Dare some·one

    Turkish pronunciation

    tı der sʌmwʌn

    Pronunciation

    /tə ˈder ˈsəmˌwən/ /tə ˈdɛr ˈsʌmˌwʌn/
Favorites