Meydan okumaktan hoşlanıyorum.
- I enjoy the challenge.
Meydan okumaktan zevk aldım.
- I enjoyed the challenge.
Tom meydan okumayı kabul etti.
- Tom accepted the challenge.
Bu bir meydan okuma olur.
- That would be a challenge.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.
- Tom challenged Mary to a game of tennis.
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
- Tom is facing a challenge.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Sami ona itiraz etmedi.
- Sami didn't challenge that.
Tom benim itirazımı kabul etti.
- Tom accepted my challenge.