O bir sineğe bile zarar veremez.
 - She can't even harm a fly.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
 - It can harm your eyes to read in the sun's light.
Asla sana herhangi bir zarar vermek istemedim.
 - I never meant you any harm.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
 - I promise you I won't do anything to harm you.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
 - Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
 - I never wanted to harm you.
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
 - No one will harm you.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
 - It did more harm than good.