Bu cep telefonu hakikaten pahalı.
 - This cellphone is really expensive.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
 - Was he really boring?
O gerçekten akıllı, değil mi?
 - She's really smart, isn't she?
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
 - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Gerçekten mi? Kitaplarını hep okuduğun, sevdiğin bir yazarın var mı?
 - Really? You have a favorite writer you always read?
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
 - Really? I thought she'd be the last person to get married.
Gerçekten tam olarak öyle mi söyledin?
 - Did you just really say that?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
 - Do you really think so?
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
 - You really should eat before you leave.
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
 - The roof is really in need of repair.
Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.
 - No one ever really knows what's going through someone else's head.
Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.
 - We cannot really predict anything.
Tom'un parayı almadığından kesinlikle emin olamam.
 - I can't really be certain that Tom didn't take the money.
Ben kesinlikle bir şans daha istiyorum.
 - I really want another chance.
Benim için Japonca konuşmak cidden kolay.
 - It's really easy for me to speak Japanese.
En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?
 - What was the last really difficult thing you had to do?
Buradaki sistem gayet iyi çalışıyor.
 - The system here works really well.
Tom uzun süre konuştu fakat aslında çok şey söylemedi.
 - Tom talked for a long time, but didn't really say much.
Jingle Bells, Noel zamanı yaklaştığında popüler bir şarkı, aslında bir Noel şarkısı değildir. Sözleri Noel hakkında bir şey söylemiyor.
 - Jingle Bells, a popular song around Christmas time, is not really a Christmas song. The lyrics say nothing about Christmas.
İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
 - I often see people turning against each other all the time, and this really scares me.
O hakikaten sıkıcı mıydı?
 - Was he really boring?
Sahi mi? Benim hobim çizgi roman okumaktır.
 - Really? My hobby is reading comics.
Bu geyiğin sütü sahiden iyi midir?
 - Is the milk from this deer really good?
Sahiden mi? Adam, şaka yapıyorsun değil mi?
 - Really?! Man, you're kidding right?