Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
 - Tom and Mary have something surprising in common.
Buna müştereken sahibiz.
 - We have that in common.
Sınır kavgaları yaygındı.
 - Border fights were common.
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
 - The number of people who smoke is increasing, so cancer will soon be the most common cause of death.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
 - They had been working together for common interests.
Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.
 - Though they're twins, they don't have many interests in common.
Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır.
 - Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
Antibiyotikler genellikle enzimatik inhibitörlerdir.
 - Antibiotics are commonly enzymatic inhibitors.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
 - I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
 - Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.