English - Turkish
Definition of to be or make a bridge over something in English Turkish dictionary
- bridge
- {i} köprü
Köprünün eni otuz metre.
-The bridge is thirty meters in width.
Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
-A long time ago, there was a bridge here.
- bridge
- köprülemek
- bridge
- (Askeri) köprüüstü
- bridge
- kaptan köşkü
- bridge
- (Muzik) yaylı çalgılarda eşik
- bridge
- köprüyle birleştirmek
- bridge
- burun köprüsü
- bridge
- gözlük köprüsü
- bridge
- {f} köprü kurmak
- bridge
- köprü,v.köprü kur: n.köprü
- bridge
- (Tıp) Diş köprüsü, briç
- bridge
- bridge tournament briç turnuvas
- bridge
- iskambil briç
- bridge
- {f} köprü yapmak
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
-Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
- bridge
- {i} briç
Tom mükemmel bir briç oyuncusu.
-Tom is an excellent bridge player.
Nasıl briç oynayacağımı bilmiyorum.
-I don't know how to play bridge.
Related Terms
English - English
Definition of to be or make a bridge over something in English English dictionary
- bridge
With enough cable, we can bridge this gorge.
to be or make a bridge over something
Hyphenation
to be or make a bridge over some·thingTurkish pronunciation
tı bi ır meyk ı brîc ōvır sʌmthîngPronunciation
/tə bē ər ˈmāk ə ˈbrəʤ ˈōvər ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə biː ɜr ˈmeɪk ə ˈbrɪʤ ˈoʊvɜr ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
History
Favorites