to be in a tight spot

listen to the pronunciation of to be in a tight spot
English - Turkish
(Ev ile ilgili) kapana sıkışmak

Related Terms

in a tight spot
zor durumda

Ben kendimi zor durumda buldum. - I found myself in a tight spot.

Sami zor durumda olduğunu biliyordu. - Sami knew he was in a tight spot.

in a tight spot
sıkıntıda
to be in
olmak

İlerde ne olmak istiyorsun? - What do you want to be in the future?

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

to be in a tight spot

    Turkish pronunciation

    tı bi în ı tayt spät

    Pronunciation

    /tə bē ən ə ˈtīt ˈspät/ /tə biː ɪn ə ˈtaɪt ˈspɑːt/
Favorites
More...
Clear