to be in a fright

listen to the pronunciation of to be in a fright
English - Turkish
korku içinde olmak
to be in
olmak

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

Planında olmak istiyorum. - I want to be in your plan.

be in a fright
korku içinde olmak
in a fright
korku içinde olmak