Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Does Tom still rely on his parents?
Biz onun kararına güvenebiliriz.
- We can rely on his judgement.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
I know I can rely on you.
... more confident in it. ...