English - Turkish
Definition of to be composed or made up; followed by of in English Turkish dictionary
- consist
- -den meydana gelmek
- consist
- {f} of -den meydana gelmek, -den oluşmak, -den ibaret olmak
- consist
- bileşmek
- consist
- bağlı olmak
- consist
- teşekkül etmek
- consist
- oluş
Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur.
-Indonesia consists of many islands and two peninsulas.
The Beatles, dört müzisyenden oluşmuştur.
-The Beatles consisted of four musicians.
- consist
- dayanmak
- consist
- (of ile) oluşmak
- consist
- (in ile) bağlı olmak
- consist
- (fiil) oluşmak, meydana gelmek; ibaret olmak; dayanmak; var olmak; uymak
- consist
- in ile içine almak
- consist
- {f} oluşmak
Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.
-The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.
Komitemiz on üyeden oluşmaktadır.
-Our committee consists of ten members.
- consist
- havi olmak
- consist
- mürekkep olmak
- consist
- consist dayan
- consist
- (Mukavele) +of : ile ibaret olmak, -den meydana gelmek +in : içine almak
- consist
- {f} in -e dayanmak, -e bağlı olmak
- consist
- {f} var olmak
- consist
- {f} ibaret olmak
Related Terms
English - English
Definition of to be composed or made up; followed by of in English English dictionary
- consist
to be composed or made up; followed by of
Hyphenation
to be com·posed or made up; followed by ofPronunciation
Resimler
History
Favorites