Bu senin menfaatin için.
 - This is for your benefit.
Yeni yolun tepede yaşayan insanlara faydası olacaktır.
 - The new road will benefit the people living in the hills.
Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.
 - This law will benefit the poor.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
 - He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
 - You will benefit by a trip abroad.
Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
 - It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
 - You will benefit by a trip abroad.
Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır.
 - The community will benefit from the new industry.