English - Turkish
Definition of to amuse (someone); said especially of a professional entertainer in English Turkish dictionary
- entertain
- {f} eğlendirmek
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
-He is in charge of entertaining the foreign guests.
Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular.
-They put on a show to entertain their teachers.
- entertain
- eğlendir
Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor.
-Tom certainly knows how to entertain people.
Sirk bizi çok eğlendirdi.
-The circus entertained us very much.
- entertain
- {f} ağırlamak
- entertain
- konuklamak
- entertain
- göz önünde bulundurmak
- entertain
- izaz etmek
- entertain
- aklında tutmak
- entertain
- entertain a motion bir teklifi kabul edip kurula arzetmek They entertain a great deal çok misafirl
- entertain
- (bir öneriyi/vb.) göz önünde bulundurmak
- entertain
- hoşça vakit geçirtmek
- entertain
- avutmak
- entertain
- {f} misafir etmek
- entertain
- {f} aklında bulundurmak
- entertain
- ikram etmek
- entertain
- {f} oyalamak
- entertain
- meşgul etmek
- entertain
- hatırda tutmak
Related Terms
English - English
Definition of to amuse (someone); said especially of a professional entertainer in English English dictionary
- entertain
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
to amuse (someone); said especially of a professional entertainer
Hyphenation
to a·muse (someone); said es·pe·cial·ly of a pro·fes·sion·al en·ter·tain·erPronunciation
Resimler
History
Favorites