Aşık olduktan sonra en büyük sevinç birinin aşkını itiraf etmektir.
 - The greatest joy after being in love is confessing one's love.
Tom suçunu itiraf etmek zorunda kaldı.
 - Tom has to confess his crime.
Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti.
 - He confessed he had to lie.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
 - Tom confessed to murdering Mary.
İtiraf etmeyi başardı.
 - He did not fail to confess.