English - Turkish
Definition of to a small extent; in a small amount; rather in English Turkish dictionary
- a bit
- bir parça
Bu şehir 1970'lerden beri bir parça değişmedi.
-This town hasn't changed a bit since the 1970's.
Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı.
-Tom brushed a bit of dirt off of his hat.
- a bit
- zerre kadar
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
-I'm not a bit interested in chemistry.
- a bit
- dıngılı
- a bit
- bir damcı
- a bit
- biraz
Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
-Can I give you a bit of advice?
O bana biraz garip geldi.
-It's a bit strange to me.
- a bit
- bir kırık
- a bit
- bir kırtık
Related Terms
English - English
Definition of to a small extent; in a small amount; rather in English English dictionary
- a bit
Could you move that up a bit?.
to a small extent; in a small amount; rather
Hyphenation
to a small extent; in a small amount; rath·erPronunciation
Resimler
History
Favorites