Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to a greater extent (than)

listen to the pronunciation of to a greater extent (than)
English - Turkish

Definition of to a greater extent (than) in English Turkish dictionary

any more
başka

Mutlu ol ve başka soru sorma... bu en iyisi. - Be happy and don't ask any more questions...that is best.

Başka sorunuz yoksa, şimdi gitmek istiyorum. - Unless you have any more questions, I'd like to go now.

any more
gayrı
any more
daha çok

Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum. - I don't like pizza any more than I like spaghetti.

Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum. - I don't think any more students want to come.

any more
artık

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

Kızınız artık bir çocuk değildir. - Your daughter is not a child any more.

any more
daha fazla

Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum. - Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.

Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi. - Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.

any more
daha fazla: Don't give me any more! Bana daha fazla verme!
any more
artık: Belma doesn't live here any more. Artık Belma burada oturmuyor
English - English
any more

I don't like Braques any more than I like Picasso.