Hiç temiz hava soludun mu?
 - Have you ever breathed pure air?
Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
 - I cannot breathe pure air. I live in a large city.
Niyetinizin halis olduğuna eminim.
 - I'm sure your intentions are pure.
Onun saf bir kalbi var.
 - She has a pure heart.
Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır.
 - Mary's wedding ring is made of pure gold.
Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın. Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım. Evet, evet, yok daha neler.
 - Despite appearances, you're a pervert. I'm not a pervert. I'm a pure and innocent young girl. Yeah, yeah, give me a break.
Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.
 - Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics.