to a considerable degree, to a great extent

listen to the pronunciation of to a considerable degree, to a great extent
English - Turkish

Definition of to a considerable degree, to a great extent in English Turkish dictionary

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi. - The stimulus package was heavily criticised.

Benim karaciğerim ağır biçimde hasar görmüştür. - My liver is heavily damaged.

heavily
çok

Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı. - They could not set out because it snowed heavily.

Dün çok yağmur yağdı. - It rained heavily yesterday.

heavily
aşırı derecede

Aşırı derecede yağmur yağıyor. - It is raining heavily.

Tom aşırı derecede nefes alıyordu. - Tom was breathing heavily.

heavily
ağır şekilde

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

heavily
şiddetle

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım. - No matter how heavily it snows, I have to leave.

Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı. - The bus rocked heavily up and down.

English - English
heavily

heavily tattooed.