to-keep

listen to the pronunciation of to-keep
English - Turkish
tutmak için

Kansas'ı huzurlu tutmak için çok çalıştı. - He had worked hard to keep Kansas peaceful.

Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık. - In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.