English - Turkish
Definition of to-fight in English Turkish dictionary
- scrap
- {i} hurda
Eski araba hurda için alındı.
-The old car was taken for scrap.
Eski araba hurda için alınıyor.
-The old car is being taken for scrap.
- scrap
- {i} parça
Mary topuklarını parçalıyor.
-Mary is scraping her heels.
Onun telefon numarasını bir kâğıt parçasına yazdım.
-I wrote down his phone number on a scrap of paper.
- scrap
- hurdaya çıkarmak
- scrap
- hurda demir
- scrap
- atışma
- scrap
- kapışma
- scrap
- ıskarta
- scrap
- dalaş
- scrap
- atmak
- to fight
- kavga etme
- scrap
- {f} hurda olarak kullanmak
- scrap
- {i} ufak parça
- scrap
- {i} çoğ. artık
- scrap
- hurda,v.bir yana at: n.parça
- scrap
- {i} dövüş
- scrap
- {i} kavga
Vay, gerçekten berbat bir ruh halindesin. Kavgacı olma.
-Wow, you're really in a bad mood. Don't get scrappy.
- scrap
- hayvanlara verilen artık et
- scrap
- fı parçalamak
- scrap
- {i} kupür
Sana kupürler albümümü göstereyim.
-Let me show you my scrapbook.
- scrap
- {f} çürüğe çıkarmak
- to fight
- yağılaşmak
- to fight
- cenk etmek
Related Terms
to-fight
Resimler
Videos
... soldiers could fight in the military, whether gay people could be married would have been ...
... So the fight or flight is the sympathetic nervous system. ...
History
Favorites