English - Turkish
Definition of to-cover in English Turkish dictionary
- blanket
- battaniye
Ben onun üzerine bir battaniye serdim.
-I laid a blanket over her.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
-Food and blankets were given to the refugees.
- blanket
- {f} örtmek
- blanket
- şilte
- blanket
- {s} kapsamlı
- blanket
- sınırsız
- blanket
- (Matbaacılık, Basımcılık) (Matbaacılık) Ofset baskı kauçuğu, ofset baskı sisteminde görüntüyü kalıptan kağıda aktaran meteryal
- to cover
- kapsayacak şekilde
- to cover
- sigortalamak
- blanket
- {f} kapsamak
- blanket
- {f} battaniyeye sarmak
- blanket
- (isim) battaniye, örtü
- blanket
- (sıfat) geniş kapsamlı, kapsamlı, genel
- blanket
- geminin rüzgâ
- blanket
- {s} genel
- blanket
- (fiil) battaniye ile örtmek, battaniyeye sarmak, örtmek, örtbas etmek; susturmak, engel olmak; battaniye ile zıplatmak; kapsamak
- blanket
- {f} örtbas etmek
- blanket
- birkaç şeyi veya durumu kapsayan
- blanket
- {f} battaniye ile örtmek
- blanket
- {f} engel olmak
- blanket
- {f} susturmak
- blanket
- ince bir tabaka halinde olan bir şey
- blanket
- (Askeri) SİS ÖRTÜSÜ: Kıtaları ve harekatı örten sis, bulut veya duman örtüsü
Related Terms
to-cover
Resimler
Videos
... ANOTHER LAME STORY TO COVER. ...
... Now we're going to cover one more service, a major one that ...
History
Favorites