English - Turkish
Definition of to-be-broken in English Turkish dictionary
- stuff
- {i} kumaş
- stuff
- fodra
- stuff
- (Gıda) iç doldurmak
- stuff
- özdek
- stuff
- (Spor) smaç yapma
- stuff
- (deyim) fasafiso
- stuff
- (Bilgisayar) öğeler
- stuff
- (deyim) fasa fiso
- stuff
- vatka
- stuff
- uyuşturucu madde
- stuff
- tıka basa yedirmek
- stuff
- zımbırtı
- stuff
- {i} (belirli bir tipe özgü) karakteristikler: He's the stuff of which
- stuff
- {f} tıkmak
- stuff
- {f} tıkıştırmak
- stuff
- boş laf
- stuff
- {i} saçma
Bu saçmalığı bilmemi mi bekliyorsun?
-You expect me to know this stuff?
Tüm bu Yeni Çağ saçmalıkları gerçekten garabet.
-All that New Age stuff is really weird.
- stuff
- {i} kaçak içki
Related Terms
English - English
Definition of to-be-broken in English English dictionary
- stuff
to-be-broken
Resimler
Videos
... There are broken websites out there that don't work properly ...
... leaders who have spoken out and said that we need to fix this broken system. The reality ...
History
Favorites