Onun sözleri beni şaşırttı.
- His words surprised me.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
Altı çizili sözcükleri düzeltin.
- Correct the underlined words.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Bu kelimeleri silginle sil.
- Rub out these words with your eraser.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Lafları ağzıma tıkama.
- Don't put words in my mouth.
O, lafla peynir gemisi yürümeyeceğini kanıtladı.
- He proved that actions speak louder than words.
Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
- In other words, reliability is impossible unless there is a natural warmth.
Diğer bir deyişle, o dilsizdir.
- In other words, she's dumb.
Words have a longer life than deeds. – Pindar, Greek poet.
They had words at the bar, but I don't know what about.
... >>Lady Gaga: In three words. ...
... radio, radar, microwaves, not to mention MRI scans, PET scans, x-rays. In other words, ...