Yakalandı ve duruşma için tutuldu.
- He was captured and held for trial.
O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
- That man is going on trial next week.
Polis onu yargılamadı.
- The police didn't put him on trial.
Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.
- I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.
Deneme beş gün sürdü.
- The trial lasted five days.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
Tom'un testi ne zamandı?
- When was Tom's trial?
Tom'un davası Pazartesi günü devam ediyor.
- Tom's trial resumes Monday.
Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi.
- The defendant was about to stand trial when he grabbed the deputy's gun and shot the judge.
Tom'un mahkemesi yarın başlar.
- Tom's trial starts tomorrow.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
The team trialled a new young goalkeeper in Saturday's match, with mixed results.
... field trial, this will work today. ...
... but if you're a trial lawyer. ...