Definition of the seat or state of riding a horse in English Turkish dictionary
- horseback
- at üstünde
- horseback
- at sırtında
Talihsizlik at sırtında gelir ama yürüyerek yola devam eder.
-Misfortune arrives on horseback but departs on foot.
Yere sadece yürüyerek veya at sırtında ulaşılabilir.
-The place is only accessible on foot or on horseback.
- horseback
- on horseback ata binmiş
- horseback
- ata binerek
- horseback
- at sırt
Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.
-Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.
O at sırtında çıkmaktan hoşlanıyor.
-He likes to go out on horseback.
- horseback
- beygirle
- horseback
- at sırtı
Yere sadece yürüyerek veya at sırtında ulaşılabilir.
-The place is only accessible on foot or on horseback.
Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.
-Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.
Related Terms
Definition of the seat or state of riding a horse in English English dictionary
- {n} horseback