Yakında bir yangın patlak verdi.
 - A fire broke out nearby.
Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı?
 - Excuse me, is there a toilet nearby?
Fırtına yüzünden yakındaki bir ahıra sığındık.
 - We took refuge from the storm in a nearby barn.
Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
 - He was rushed by ambulance to the nearby hospital.