English - Turkish
Definition of the function or position of something in English Turkish dictionary
- role
- rol
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
-This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
-The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- role
- (Bilgisayar) görevi
Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
-I am sure you will take an active role in your new position.
Kral açıkça anayasal görevini aşmıştı.
-The king had clearly overstepped his constitutional role.
- role
- (isim) rol
- role
- rol yapmak
Related Terms
English - English
Definition of the function or position of something in English English dictionary
- role
the function or position of something
Hyphenation
the func·tion or po·si·tion of some·thingTurkish pronunciation
dhi fʌngkşın ır pızîşın ıv sʌmthîngPronunciation
/ᴛʜē ˈfəɴɢksʜən ər pəˈzəsʜən əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈfʌŋkʃən ɜr pəˈzɪʃən əv ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
History
Favorites