Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
 - The principal presented each of the graduates with diploma.
Okul müdürü onun dürüstlüğü konusunda beni ikna etti.
 - The principal assured me of her honesty.
Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir.
 - Self-confidence is the principal element of any great endeavor.
Alüminyum'un başlıca doğal izotopu alüminyum-27'dir.
 - The principal natural isotope of aluminium is aluminium-27.
Menopoz, yumurtalıkların başlıca fonksiyonlarının kalıcı olarak durmasıdır.
 - The menopause is the permanent cessation of the ovaries' principal functions.
Bay Jackson bizim şefimiz.
 - Mr. Jackson is our principal.
NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
 - The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
Bu, senin planına karşı temel argümanlardan biridir.
 - This is one of the principal arguments against your plan.