the distance between the front and the back, as the depth of a drawer or closet

English - Turkish

Definition of the distance between the front and the back, as the depth of a drawer or closet in English Turkish dictionary

Related Terms

depth

{i} derinlik

Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın. - To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.

Korkarım benim derinlik algım çok zayıf. - I'm afraid my depth perception is very poor.

depth

derinliği

Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz. - ׁWe're measuring the depth of the river.

Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal. - This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.

depth

depth charge su altındaki herhangi bir hedefe özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde

depth

öz nüve depths of degradation

depth

{i} ahlâk azlığı

depth

depth of winter kışın ortası

depth

karakış

depth

kep

depth

{i} dip

depth

{i} derin yer

depth

{i} yoğunluk

depth

umman

depth

(Askeri) DERİNLİK: Bir düzlem, nokta veya cismin bir deniz göl veya nehir yüzeyi altındaki düşey mesafesi

depth

{i} bilinçaltı

depth

{i} en derin nokta

depth

depths denizin derinlikleri

depth

rezalet

English - English

Definition of the distance between the front and the back, as the depth of a drawer or closet in English English dictionary

depth

Hyphenation

the dis·tance be·tween the front and the back, as the depth of a draw·er or clos·et