Eski araba hurda için alındı.
 - The old car was taken for scrap.
Hükümet bazı eski uçakların hurdaya ayırmayı planlıyor.
 - The government plans to scrap some of the older planes.
Mary topuklarını parçalıyor.
 - Mary is scraping her heels.
Tom Mary adresini istedi ve onu bir parça kâğıt üzerine not etti.
 - Tom asked for Mary's address and wrote it down on a piece of scrap paper.
Vay, gerçekten berbat bir ruh halindesin. Kavgacı olma.
 - Wow, you're really in a bad mood. Don't get scrappy.
Sana kupürler albümümü göstereyim.
 - Let me show you my scrapbook.