English - Turkish
Definition of the chest, or front of the human thorax in English Turkish dictionary
- breast
- {i} göğüs
Tom'un annesinin ve kız kardeşinin göğüs kanseri vardı.
-Tom's mother and sister had breast cancer.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
-Tom didn't mind that Mary had small breasts.
- breast
- meme
Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir.
-Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.
Mary meme kanserinden öldü.
-Mary died of breast cancer.
- breast
- {f} göğüs germek
- breast
- (Gıda) döş
- breast
- emcek
- breast
- sine
- breast
- {f} göğüslemek
- breast
- {i} yürek
- breast
- gönül
- breast
- breastbonegöğüs kemiği
- breast
- breastbandeyerin göğüs kayışı
- breast
- (Tıp) Göğüs toraks
- breast
- sinebent kayışı
- breast
- kalp
- breast
- iç
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
-She is embarrassed to breastfeed in public.
2005, müzik sektörü için kötü bir yıldı. Çünkü Kylie Minogue meme kanserine yakalandı.
-2005 was a bad year for music sector. Because Kylie Minogue caught breast cancer.
- breast
- kas kemiği
Related Terms
English - English
Definition of the chest, or front of the human thorax in English English dictionary
- breast
Samuel Taylor Coleridge, The Rime of the Ancient Mariner.
the chest, or front of the human thorax
Hyphenation
the chest, or front of the hu·man thor·axPronunciation
Resimler
History
Favorites