Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the bone that incloses the brain, a shoal

listen to the pronunciation of the bone that incloses the brain, a shoal
English - Turkish

Definition of the bone that incloses the brain, a shoal in English Turkish dictionary

skull
kafatası

Hayvanların çoğunun kafatası vardır. - The majority of animals have skulls.

Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var. - Tom has a tattoo of a skull on his chest.

skull
(Tıp) kran
skull
(Tıp) skül
skull
baş iskeleti
skull
çok çalışkan öğrenci ya da işçi
skull
kafatas

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti. - A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var. - Tom has a tattoo of a skull on his chest.

skull
beyin
skull
{i} kurukafa
skull
(Tıp) Kafatası, kronyum, cranium
skull
skull and crossbones ölüm sembolü olarak kafa kemiği altına çaprazlama konulmuş kol veya bacak kemikleri
skull
kafa

Tom'un kafatası kırıldı. - Tom's skull has been fractured.

O, masasında bir insan kafatası tutuyor. - She keeps a human skull on her desk.

English - English
{n} skull
the bone that incloses the brain, a shoal
Favorites