Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum.
- I want you to live more like a human being.
İnsanlar hayatı anlamak için değil, yaşamak için yaratılmıştır.
- Human beings are not made to understand life, but to live it.
Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
İnsanlar dürüst olan birine alışkın değildir.
- People are not used to someone being honest.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
İnsanlar bilinçli varlıklardır.
- Humans are conscious beings.
Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır.
- Let's respect the animals, because they are sentient beings.
İnsanlar duyarlı yaratıklardır.
- Humans are sentient beings.
İnsanlar sosyal yaratıklardır.
- Human beings are social creatures.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Bizim roket yapılıyor.
- Our rocket is being built.
Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi.
- Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.
Tis a hard matter therefore to confine them, being they are so various and many .
... And then the one that really started being the mother lode ...
... but also being willing to say no to some things. ...